Oktay Arayıcı’nın kaleme aldığı “Rumuz Goncagül” oyunu, 70’li yılların sonlarında değişen sosyal yapının etkisi altında çaresizlik içinde varlığını sorgulayan kadınların öyküsünü anlatıyor. Zafer Algöz’ün yönetmenliğinde sahnelenen oyun, Türk tiyatrosunun önemli eserlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
İstanbul’un tarihi semtlerinden birinde, geçim sıkıntısı içinde kıvranan İnsaf Hanım’ın öyküsüne odaklanan oyun, toplumsal baskılar ve ekonomik zorluklarla mücadele eden bir kadının içsel çatışmasını ve yaşadığı çıkmazı anlatıyor. İnsaf Hanım, kızı Gülsün’le birlikte yaşadığı evde kiracıdır ve geçimini sağlamak için çeşitli yollar arar.
Gülsün’ün bir ev ve bir yuva sahibi olması için “Goncagül” rumuzuyla gazete ilanı veren İnsaf Hanım, beklenmedik bir ilgiyle karşılaşır. İlandan gelen yüzlerce mektupla başa çıkamayacağını anlayan İnsaf Hanım, kiracısı Sıtkı’dan yardım ister. Ancak işler, beklemediği şekilde gelişir ve olaylar birbirini izleyen sürprizlerle devam eder.
Türk müziğinin ünlü ismi Timur Selçuk’un müzikleriyle zenginleşen oyun, sevgi, umut ve çaresizlik dolu bir öyküyü seyirciyle buluşturuyor. “Rumuz Goncagül”, 14-18 Mayıs tarihleri arasında saat 20.00’de Şinasi Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.
Erzurum DT “İpucu”
Sundy Rustin’in kaleme aldığı “İpucu” oyunu, Jonathan Lynn’in “CLUE” adlı sinema senaryosundan esinlenerek, Hasbro masa oyunundan uyarlanmıştır. Hunter Foster ve Eric Price’ın katkılarıyla yazılan oyun, gizemli bir malikâne, sırlarla dolu bir ev sahibi, çeşitli karakterler ve gizemli cinayetlerle bezenmiş bir öyküyü izleyiciye sunuyor.
Nazlı Gözde Yolcu’nun çevirisiyle sahneye taşınan oyun, altı cinayet aletiyle işlenen gizemli cinayetler dizisini konu alıyor. Bir İngiliz kâhya, bir Fransız hizmetçi, bir aşçı ve altı davetli misafir, gizemli malikânede katilin kim olduğunu çözmeye çalışıyorlar. Ancak herkesin sırları ve korkularıyla dolu olduğu bu ortamda katilin kim olduğunu bulmak hiç de kolay olmayacaktır.
Gökçe Yurtsal’ın yönetmenliğinde sahnelenen “İpucu”, izleyicilere gerilim dolu bir deneyim sunuyor. Bu karmaşık öykü, izleyicilere katilin kim olduğunu bulma heyecanını yaşatıyor. “İpucu”, Erzurum Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde 16, 17 ve 18 Mayıs tarihlerinde saat 19.30’da seyirciyle buluşacak.
Sivas DT “YirmiBirOnBeş Treni”
Toygun Orbay’ın kaleme aldığı “YirmiBirOnBeş Treni”, yaşanan süreçten keyif almayı ve anı yaşamayı vurguluyor. Burcu Aksakal’ın yönetmenliğinde sahnelenen oyun, bekleyişin ve umudun öyküsünü anlatıyor.
Yaşamın anlamını keşfetmek ve farklı dünyalara adım atmak için bekleyişin ötesine geçmek gerektiğini anlatan oyun, 21.15 trenini bekleyen insanları konu alıyor. Beklenti ve umudun merkezindeki bu tren, aslında insanların kendi dünyalarını yeniden keşfetmelerini sağlayacak bir fırsattır.
17 ve 18 Mayıs tarihlerinde saat 19.30’da Atatürk Kültür Merkezi Sahnesi’nde sahnelenecek olan “YirmiBirOnBeş Treni”, izleyicilere yaşamın akışını ve anın değerini hatırlatan etkileyici bir deneyim sunuyor.
Bursa DT “Uçurtmanın Kuyruğu”
Savaş Dinçel’in kaleminden çıkan “Uçurtmanın Kuyruğu” oyunu, hayata, geçmişe, acılara, neşelere, hayallere ve zamanın kıymetine dair naif bir eser olarak öne çıkıyor. Serap Uluyol Karanfilci’nin yönetmenliğinde sahneye taşınan oyun, insanın hayatla olan mücadelesini ve yaşamın değerini sorguluyor. Oyun, bir kişinin hayatına odaklanırken, geçmişte yaşananlarla, acılarla, mutluluklarla ve hayallerle dolu bir yolculuğa çıkarıyor izleyiciyi. “Evet… Gerçekten… Avuçlarımdan kayıp gidiveren benim hayatımdı değil mi? Yaşayıp tükettiğim ya da yaşamayıp kendimi tükettiğim hayatım…” cümleleriyle başlayan öykü, bir uçurtmanın kuyruğunda hayata tutunmanın özlemini dile getiriyor.
Savaş Dinçel’in duygusal derinliği ve naif üslubuyla kaleme aldığı oyun, 17 ve 18 Mayıs’ta saat 20.00’de Ordu Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. “Uçurtmanın Kuyruğu”, izleyicilere insanın hayata olan bakışını ve yaşamın değerini sorgulatan etkileyici bir deneyim sunuyor.
Opera ve Bale
Ankara DOB Modern Dans Topluluğu “Enternasyonal III”
Tavşan Deliği
Karanlık ve gizem dolu bir dünyada gerçeklik ile fantezi arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Dansçılar, gizemli tavşan deliğine indikçe, gerçeküstü bir dünyada sınırları aşan bir yolculuğa çıkıyorlar. İnsanın merakının özünü ve bilinmeyenin cazibesini keşfederken, sıradanlığın ötesinde mistik bir dönüşüm yaşanıyor.
Heyecan
Dong Kyu Kim’in koreografisini yaptığı “Heyecan” ise, kuralların ve düzenin içinde özgürce keyif almayı ve birlikte hareket etmenin önemini vurguluyor. İnsanın doğası gereği tek başına değil, toplum içinde mutlu olabileceği bir varlık olduğunu aktarıyor. Yıkıcı bir tayfunun içinde, birlikte büyük bir teknede yol almanın metaforu üzerinden, denizin gücüne karşı gelmek yerine, uyum içinde hareket etmenin gerekliliğini anlatıyor.
Ankara DOB Modern Dans Topluluğu’nun bu gösterisi, 15 Mayıs Çarşamba günü saat 20.00’de Opera Sahnesi’nde sahnelenecek. “Enternasyonal III” adlı eser, görsel olarak çarpıcı ve duygusal olarak etkileyici bir dans deneyimi sunacak. Bu muhteşem gösteriyi kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden ayırtmayı unutmayın!
Konser
CSO Ada Ankara / Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile Pazartesi Konserleri: Eren ve Elif Kuştan
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Pazartesi Konserleri serisinde bu hafta müzikseverleri iki yetenekli kardeşle buluşturuyor: CSO keman sanatçısı Eren Kuştan ve Bilkent Senfoni Orkestrası viyola sanatçısı, aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Elif Kuştan.
Programları, Wolfgang Amadeus Mozart’ın keman ve viyola için yazdığı 1783 yılında iki düetle başlıyor. Sol majör ve Si bemol majör tonlarında seslendirilecek olan bu eserler, kardeş ikilinin muhteşem performansıyla Ankaralı müzikseverlere sunulacak.